2019 yılının nisan ayı...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Çubuk’ta planlanmış bir linç girişiminden tesadüfen kurtulacaktı...

Evet, planlıydı ve öldürmek maksadı ile yapılmıştı...

Şehit cenazesine katılım 10 bin kişinin üzerindeydi ve törene Ankara’nın çeşitli illerinden insanlar taşınmıştı.

Yapılan ilk gözaltılardaki 15 şüpheli, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde şoför olarak çalışıyordu.

Kılıçdaroğlu, “öldürün” hezeyanları içinde bir eve sığındı. İki saate yakın evde mahsur kalmasına, provokatörlerin “evi yakın” haykırışlarına rağmen evin çevresinde güvenlik çemberi oluşturulmamıştı!

Linç girişiminde açıkça yer aldığı tespit edilen hiç kimse tutuklanmadı. 

*

Türkiye tarihi çok acı siyasi cinayetler ile dolu...

Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterenlerin kim olduğu sır değil!

Taşları ve sopaları olay yerine istifleyenlerin arkasında, geldikleri gibi gitmek istemeyenler vardı...

Demokrasiyi menzile ulaşmak için araca benzetenler... 

*

Türkiye hızla o menzile yaklaşıyor... Atatürk Türkiyesi tüm kurum ve değerleri ile aşındırılıp çürütülüyor. 

Mesele yalnızca kötü yönetim, yolsuzluk dağları değil... 

“Yetmez ama evet”çilerle el ele veren siyasal İslamcıların, demokrasiyi ve hukuk devletini ortadan kaldırma, yeni bir rejim kurma, bizi bir arada tutan ve geleceğe taşıyan Atatürk devrimlerini yok etme sürecidir. 

Türkiye’nin aydınlarına zulmedilirken alkış tutan liberallerin, yıllar sonra gelen “yanıldık” açıklamaları, onların tarihsel sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. 

*

Kılıçdaroğlu neden “siyasi suikastlar olabilir” dedi? 

Çünkü mesele bir iktidar değişiminin çok ötesinde... 

Gerginlik ve kaos iklimi, gazeteci, sanatçı ve siyasetçilere yönelik saldırılar artarak devam ediyor. 

Çubuk’ta ölümün eşiğinden dönen, Giresun’da PKK’nin roketli pususundan kurtulan, bombalı araçla saldırı planlarının hedefi olan Kemal Kılıçdaroğlu “kral çıplak” dedi...

Kılıçdaroğlu, olası saldırıların failini ve nedenini işaret etti... Bir ön alma, puslu havanın ardını gösterme girişimiydi. 

TELE 1’de Merdan Yanardağ’ın sorularını yanıtlayan DEVA Partisi lideri Ali Babacan da “Kılıçdaroğlu ile aynı endişe içindeyim” dedi. Öldüresiye saldırıya uğrayan eski AKP’li, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, yine TELE 1’de, Begümhan Aydoğan’ın programında “İmamoğlu’nun mitinginde iç savaş çıkarmak istediler, siyasilere suikastlar olabilir” dedi… Deneyimli siyaset insanı Fikri Sağlar, 7 Haziran - 1 Kasım seçimleri arasındaki kaosa ve katliamlara dikkat çekerek siyasi suikastları yapacak isimlerin belli olduğunu söyledi...

*

Öte yandan bu açıklamaların korku iklimini beslediği ve bu iklimden fayda sağlayan iktidarın işine yaradığı söylenebilir...

Bu nedenle siyasetçiler, gazeteciler, sanatçılar, aydınlar... İktidarın ve arkasındaki güçlerin gerilim planlarından korkmadıklarını her fırsatta dile getirmeli. 

Seçim gecesi yaşatılacak her türlü hukuksuzluğa, geçmişte olduğu gibi sessiz kalınmayacağı parti liderlerince ifade edilmeli. 

Mutlak iktidar hevesi, karanlık bir girdaptır ve etrafında ne varsa içine çeker...

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile konuşuyorum, “Aslolan iç cephedir” diyor... İçeride birliğimiz bozulmamalı... “AKP’nin hukuk dışı her adımı, yargılanması ile sonuçlanacaktır” diye ekliyor...

Korkunun panzehiridir cesaret... Korkmadan, yılmadan anlatmalı, önlem almalı...